mathjax

Cuma, Haziran 08, 2007

Tarımda tekelleşme

Bugün öğrendiğim bu gerçeklere bir iki ekleme yapmak istiyorum. Öncelikle, genlerle oynamak bilimsel değil ancak etik bir tartışma olabilir. Bilim için ve bilimin gerektirdiği koşullarla (yani madolyonun iki yüzüne de bakmayı bilerek ve doğruları gizlemeyerek) genetik bilimi olmalı ve çağımızın birçok sorununa çözüm aramalı. Uygulamalar yanlış diye bunun karşısında olmak bana doğru gelmiyor. Ama, yanlışları denetleyecek, bulacak, ve düzeltecek mekanizmalar da oluşturulmalı, sivil toplumun vicdanına ve inisiyatifine bırakılmamalı. Maalesef toplumların çok büyük bir kesimi şartlandırılıyor, yönlendiriliyor.

Gelelim esas konumuza. Pazara gittiğimizde, ne almak istiyorsak, en iyisini almaya çalışıyoruz. Meselâ, kiraz alacağız (tam mevsimindeyiz ya), ille de Napolyon kirazı olsun diye geziyoruz. Yerel küçük semt pazarlarını buna dahil etmek istemiyorum ama onlarda bile durum pek farklı değil. Peki, biz en iyi kirazı almak istiyorsak, üretici de en iyi kirazı satmak isteyecek. Doğal olarak, tüm ağaçlarına Napolyon kirazı aşılayacak. (Tabii genleri filan bıraktık, biraz daha ilkel ve doğal yollara başvurduk.) Bunu herkes yapınca, güzelim kiraz çeşitleri yok olacak ve her yerde Napolyon kirazı olacak. Daha sonra, verimi arttırmak için gübre, ilaç vesaire, onun da tadını bozacaklar. Kalacak elimizde koca bir sıfır!

Dikkati çekmek istediğim nokta aslında çok farklı. Napolyon kirazının en iyi kiraz olduğunu kim söyledi? Kime göre en iyi? Doğru soruları sormamız gerekiyor. Piyasa ekonomisi için farkında olmadan yönlendiriliyoruz. Ağız tadımıza bile biz karar veremiyoruz. Başkası tadına bakmış ve karar vermiş. Bize onu uygulamak düşüyor. Peki doğru mu? Elbette ki hayır.

Ne yapabiliriz? Her daim bilinçli olmaya çalışmalıyız. Aldığımız her kararı, her düşüncemizi serbestçe sorgulayabilmeliyiz. Rasyonellik (akılcılık) her zaman doğru sonuçları vermiyor, çünkü kontrollü bir deneyin kobayı olarak bizim o kararları almamız için hazırlanmış bir ortamda yaşıyoruz!