mathjax

Çarşamba, Ekim 22, 2008

Yoğunluk

E-postalarımın sürekli birikmesinden yakınıyordum ve zaman zaman (herkes gibi) temizlik yapıp önemlileri işaretleyip, gereksizleri okumadan siliyordum. Dönembaşı olması sebebiyle biraz daha hassas ve çabuk davranmaya çalıştığım bugünlerde, gelen kutusunun hızla dolmasına bir anlam veremeyip, işlerin yoğunluğundan dolayı okuyamadığım mektupları biraz yanlış değerlendirmişim: Birçoğu önemli ve detaylı cevap verebilmek adına ertelenmiş (bu yoğunluktan!). Ama, kısa bir inceleme sonucu haftada 100 mektup birikmiş (hatta daha fazla) ama bu 100 sayısına aldanmayın, gelen mektupların sayısı son bir haftada 250'den fazla! Yani, bunların 150sini okumuşum ve gereğini yerine getirmişim, diğerlerine ise zaman bulmaya çalışıyorum.
 
Lütfen siz de cevap yazamadıklarımdansanız, unutulduğunuzu düşünmeyin aksine daha fazla önemsendiğinizi anlayın! Umarım bu satırlara rastlama şansınız olur.
 
Bu kısa analizden sonra daha etkili bir zaman denetimi kullanmaya özen göstermeye çalışacağım. Ama Mevlâna'nın (yada eskilerin) dediği gibi
"Tandır kıvama geldi, hamur tükendi
İşler kıvama geldi, ömür tükendi"
Yani bir ömür böyle geçecek...

Pazartesi, Ekim 13, 2008

Ekonomik kriz, döviz, yatırım

Amerika'da başlayıp küreselleşmiş dünyada hızla yayılıp zayıfları silip süpüren, dengeleri alt-üst eden, geleceği belirsiz kılan bu kriz günlerinde, ülkemizde sıcak parayla ayakta duran piyasalarımız yüzünden yersiz yan etkiler ortaya çıkıyor. Bunlardan biri de döviz fiyatlarının artması. Bunda spekülatörlerin etkisi yok değil tabii ki. Döviz fiyatlarının artmasının en belirgin (ve tek mantıklı) sebebi, Türkiye'de yatırım yapan yabancıların, yatırımlarını bozdurup paralarını ülkemizden çekmeleri. Arz-talep meselesi kısaca. Ama bu talepteki artış, yerli yatırımcıyı yani kendi insanımızı kandırmasın. Batmakta olan ya da daha uygun bir şekilde ifade etmek gerekirse piyasaları alt-üst olmuş ülkelerin paralarına yatırım yapmayın, hele hele bu ortamda faizsiz borç vermeyin onlara.

Benim kısa ve öz bir tavsiyem var: Elinizdeki dövizleri bu ortamda bozdurun ve altın alın. Ama lütfen bunu kısa vadeli birikimleriniz için yapmayın. Altın, kriz ortamında en geçerli ve korunaklı yatırım aracı. Her ne kadar, piyasalar bundan hoşlanmasa da! (Çünkü yatırımlarınız, onların elinde değil, yastık altında kalıyor ve piyasa daralıyor.)

Not: Bu düşünceler yatırım amaçlı kullanıldığında, sorumluluk tamamen yatırımcıya aittir.

Pazar, Ekim 12, 2008

Kader

Akademik hayata başladığım 1998'den beri kaderim değişmedi. Bu sene de ofis arkadaşım değişti. Hani kendimi bilmesem, uyumsuz biri olduğumu ve o yüzden arkadaşlarımın benimle birlikte ofisi paylaşmak istemediklerini düşünebilirim - çünkü tesadüfün bu kadarı fazla. Ama neyse ki geçerli sebepler (belki de mazeretler ;) ) var. Bugün ofisimi paylaştığım tüm arkadaşlarımı anmak istedim ve işte liste:

1998-1999: Emrah Paksoy
1999-2000: Selim Ünal
2000-2001: Fahd Jrad
2001-2002: Muhammed Altun
2002-2003: Murat Altunbulak
2003-2004: Dagmar Meyer
2004-2005: Muhammed Altun
2005-2006: Ergün Yaraneri
2006-2007: Erdal Karapınar
2007-2008: Derya Duman, Olga Hünler
2008-2009: Ebru Özbilge