Bu yazıya yapılan yorumları, yazının altına ekleyerek güncelleyeceğim. Giderken belki bir değişikliğe sebep oluruz. Kim bilir! İnsan hatasını kabul ettiği ölçüde bilgedir.
Elçiye zeval olmazmış. Öncelikle Hasan'ın yazdıklarıyla başlıyorum.
söyleyeceklerim oyun x yarışmaları için geçerlidir. 1)finalist sayısı: finalist sayısı için 8 kişinin kalması az bence. 8 kişiden 3-4 kişinin gelmediği durumda(ki gayet de mümkündür) 4-5 kişi finalde yarışacak. kafede oturup yarışmaktan farksız olacak. tzv de finale kalanların sayısının 8 olması konusunda kararlı değil ki fazladan yarışmacı alıyor. bunun çözümü de maç yapılırken kural değiştirmek değil.(burada haksızlık ilk 8'e değil, bilakis finale kalamayanlara yapılıyor. diyelim ki 8 denilip 11 kişi alındı. bu durumda en büyük haksızlık 12.'ye yapılmıştır.) bence her kategoriden 16(ya da 20-30) kişi final kalabilir. finale kalmalar lütufsuz olur. baştan "16.'nın puanının % 95'ini geçenler finale kalır" gibi bir ibare konulabilir. 2) yarışmanın ölçücülüğü: oyun x'lerde son bir kaç yıldır soru zorluğu dağılımı az çok şu şekilde: 4-5 tane kolay/ çok kolay soru. 1-2 tane normal soru. 1 tane zor/ çok zor soru. 1 tane kelimeli çok şıklı soru. 1 tane işlemli çok şıklı soru. kolay ve normal soruları 21 yaş üzerinden finalistlerin hepsi yapıyor. 1 tanesini yapamayan finale kalamıyor. zor soru da gereksiz şekilde zor oluyor. (2011yarı finalde ve 2010 finalde öyleydi.) geriye kaldı 2 tane herkesin puan kaybı yaşayacağı kelimeli ve işlemli şıklı sorular. işte bunlar da averajı belirleyen sorular oluyor. (2011 yarı finaldeki 700 küsürlerin küsürleri mesela) bu konuda 2 önerim var: 1- soru sayısı arttırılabilir. soru sayısı 10'u geçebilir. ya da tzv adet bozulmasın derse bir soru içine birden fazla soru sıkıştırabilir. (oyun 2011 yarı finalle alakalı konuştuğum hemen herkes ilk 1 saatte 6-7 soruyu yaptığını, kalan zamanını kelimeli/işlemli çok şıklı sorulara ve çok zor dediğimiz 3. soruya harcadığını söyledi.) 2- farklı yaş kategorilerin farklı soruları olabilir. çünkü kolay sorular 14 yaş altındakiler çok çuvallamasınlar diye yapılıyor. bu da 21 yaş üzerindekilerin sadece 1-2 soru üzerinden yarışmasına neden oluyor. 3) ödül: sadece birincinin ödül alması, üstelik bunun 5 tane çok sağlam sponsor varken olması çok komik. birinci ödül alıyor dediysek de 3 altın alıyor. MEB, ODTÜ, TÜBİTAK gibi 5 sponsor var. her biri 1 altın verse 5 eder. 4) soru hazırlayıcısı: bundan sonra soruları emrehan bey hazırlamasa ya da en azından tek başına hazırlamasa olmaz mı? olmaz mı emrehan bey? hayır soruları seviyoruz, hala farklı sorular üretebiliyor falan ama çok beyin bir beyinden her zaman üstündür. eminim başkaları da soru hazırlama konusunda katkı sağlarsa sorular daha çeşitli ve daha renkli sorular olacaktır.
Alhazen'den
soruların yapısında da bir gariplik var, zekayı kullanma belli aşamalardan geçmeyi gerektirir, her zeka sorusu çözüme ulaşan basamaklar içermelidir, düşünürken bu basamaklar çıkılmalıdır. Fakat Emrehan beyin soruları ya bir anlık ilhamla saniyeler içinde çözülüyor ya da günlerce düşünüyorsunuz. Çözüme yönelik düşünme yolumuza katabileceğimiz kendisinden başka herhangi bir ipucu sunmuyor. (self evident) Yahut sırf trivial sorular soruyor ki hazırlaması emek istemeyen, şahsi merakı tatmin amaçlı ortaya atılmış gibi duran, herkesin hazırlayabileceği fakat çözüm için ya sürüyle deneme-yamulma stratejisi ya da bilgisayardan faydalanmak gereken sorular oluyor. Bu anlamda WPC-TBT tarzı sorulara daha çok yer vermesi en azından vakfın isminin hakkını verebileceği kanaatindeyim. bzd.
Bir öneri de benden
Süre kısıtlamasının yanında, kısmi puanlama da olmalı. Her soru geçerli olmayabilir ama mesela bu seneki Sıralama sorusu için 1, 2 ve 3 yakın cevap için 75, 50, 25 gibi puan verilebilir. Tabii bu yaklaşık cevaplara bonus yok.İlk yayınlama: 11 Aralık.
Son Güncelleme: 16 Aralık
4 yorum:
Sistem sorunlu olabilir, ama asıl sorun Tzv'nin kendisidir; önce kendini değiştirmelidir. Ona mükemmel bir sistem önersek bile, o, mükemmelin içine de edecektir. Bu yüzden ilk iş onun karekteriyle şavaşmaktır.
Tzv, bütün itirazlara ve bütün sorulara adam gibi geri dönmediği sürece Soru Maratonu2012 cevaplarını -gücüm yettiğince- sansürsüz yayınlayacağım (gerçi 2008 maraton sorularını, 2011puzleeup'ta soracak kadar onursuz bir zihniyet bunu da tınmaz).
Uzun vadede ise daha farklı bir şey düşünüyorum. Yemin ettim ki, onun sorularını çözerkenki azmimi (bir çok soruda binlerce ihtimali tek tek saydım) onunla savarşırken de göstereceğim. Bu savaşı kazanmam imkansız gibi görünebilir, ama, Maraton'da derece yapacağım da imkansız görünüyordu (ne program ne de kombinasyon ve permütasyon harici matematik bilirim).
Ben, Hatice'den doğma, Kurban'dan olma Kelkit doğumlu Adem KUNT.
Mücadeleni anlıyorum, fırsat bulursam arada bir destek de veririm ama benim tam güçle savaşacak vaktim yok.
Yapılacak en güzel şey, daha güzelini yapmak. Uzun vadede en iyisi bu. Belki benzer yarışmaları yapan diğer arkadaşlarla bir araya gelip, alternatif bir Zeka Oyunları Vakfı kurmak ve birlikte daha güzel yarışmalar düzenlemek. Kim bilir belki de yaparız...
soruların yapısında da bir gariplik var, zekayı kullanma belli aşamalardan geçmeyi gerektirir, her zeka sorusu çözüme ulaşan basamaklar içermelidir, düşünürken bu basamaklar çıkılmalıdır. Fakat Emrehan beyin soruları ya bir anlık ilhamla saniyeler içinde çözülüyor ya da günlerce düşünüyorsunuz. Çözüme yönelik düşünme yolumuza katabileceğimiz kendisinden başka herhangi bir ipucu sunmuyor. (self evident) Yahut sırf trivial sorular soruyor ki hazırlaması emek istemeyen, şahsi merakı tatmin amaçlı ortaya atılmış gibi duran, herkesin hazırlayabileceği fakat çözüm için ya sürüyle deneme-yamulma stratejisi ya da bilgisayardan faydalanmak gereken sorular oluyor. Bu anlamda WPC-TBT tarzı sorulara daha çok yer vermesi en azından vakfın isminin hakkını verebileceği kanaatindeyim. bzd.
Yazıyı güncelledim.
Yorum Gönder